15 Ekim 2010 Cuma

BU "BOMBA" ELİNİZDE PATLAR!

Üç gündür elim bir türlü gitmiyor, yazamıyorum.Bir oyun hakkında iyi şeyler yazamayacağım zaman bi tıkanıyorum, tutukluk hasıl oluyor..Neticede emek var işin içinde, bir çalışma var..Oturduğum yerden “olmamış” demek içime sinmiyor. Karar mercii miyim ki ben ?

Neyse..Bunu yapmak zorundayım sayın okuyucularım!Bunu sizler için yapmak zorundayım!Yazmalıyım!

Salon İKSV’de ilk maceramızı yaşamak üzere yola çıktık 11 Ekim Pazartesi günü. Gündüzden biletilerimizi alan Onurs ile tünelde buluşup yürüdük İKSV binasına doğru. Eng ve Onurs eşliğinde o derece şuursuz yürüdüm ki bilmiyorum nerden döndük nerden geçtik. Tünelden 8 dakika civarında süren bir yürüyüş ile mekana ulaştığımızda saatlerimiz 19:55 idi. Yani 15 dakikalık oyuna 35 dakika önceden giderek bir rekora imza attık diyebiliriz.

Girişin altındaki tükanı gezelim bari dedik..İçeri bir girdik! Herşey özel tasarım mübarek! Neyse, bize ne gerek sütlü börek diyerekten çıktık dışarı ki bir de ne görelim! 25 dk kadar sonra izyeleceğimiz oyunun oyuncuları Bülent Emin Yarar, Bartu Küçükçağlayan ve Batur Belirdi kapının önünde sohbet etmekteler. Belli ki 19:30 seansının ardından hava almaya çıkmışlar..Fekat biz oyundan hemen önce kahramanlarımızı insan formunda görünce biraz irkildik!OnurS’un gerçeklik duygusu bile kaçmak üzereydi ki son anda arkamızı dönüp kurtardık kendimizi bu girdaptan.

15 dakikalık oyuna 35 dk. erkenden gelen 3 şahsiyet olarak oyundan 10 dk. kadar önce salondaki yerimizi aldık. İlk defa gördüğümüz İstanbul’un bu güzel Salon’unu uzun uzun inceledik ve bilmiş yorumlar yaptık. Aaaa robot ışık kullanmışlar, yok efendim o projeksiyon yansıtılan şey mikadan yapılmıştır, ne bileyim seyircilerin sandayede oturması ve tek düzlemde olması mantıklı mıdır ?, neymiş efendim portatif salon iyiymiş de oyunlara göre salon düzenlenebilirmiş.. Bir anda salon eksperti olduk!

Derken son 2 dakikada Burçak da yetişti ve oyun başladı!


Sahnede duran 5 beyaz sandalyede yerini alan oyuncular başladı bize bomba patlamadan önceki 15 dakikalarını anlatmaya. Çok güzel.. Canan Ergüder iyi konuşuyor.Diksyon, artikülasyon süper, son hız döktürüyor. Daha sonra bir röportajında okuduğum üzre kendisi bu rolde telaffuzunun yeterli olup olmayacağı konusunda şüpheye düşmüş rol teklif edildiğinde. Yıllarca Amerika’da yaşamış olduğu için yani bu şüpheler. Fakat bildiğimiz kadarıyla kendisi süper hırslı bir insan olduğundan eminim ki oldukça fazla çalışmış.Ve bence başarmış! Fırtına’da onu Caliban olarak izledikten sonra hayal kırıklığına uğrarım diye çok korkmuştum, neyse ki korktuğum başıma gelmedi.

Bartu! Zihnimde sana psikopat adam rolleri yapıştı! Bu abartıları güzel yapıyorsun diye sayın Berkun Oya, Hoop Gitti Kafa’da da sana benzer rol vermiş..Ya da belki sayın Bartu Küçükçağlayan benzer iki karakter yaratmış, bilmiyorum..Güzel..Ama aynı. Sanki Bartu’dan çok farklı, çok güzel şeyler daha çıkabilir gibi ama bi gösterseeee.. Desenize 15 dakkada ne göstersin ki ?

Evet biz de çıkışta bunun benzerini söyledik. Bize ne anlattılar ki ? Oyuna gitmeden önce büyük umutlarımız vardı..Berkun Oya hayranları olarak, kesin aptallaşıp çıkıcaz oyundan diyorduk. Veeee evet aptallaştık ama boşluktan! Bize ne anlattı ne verdi oyun? Bunu hala bulamadık mesela..Berkun Oya’nın hatırına hala bişeyler arıyoruz izlediklerimizde ama…
“Sahnelediği tiyatro oyunlarında kendine özgü tarzıyla dikkat çeken Berkun Oya’nın yazıp yönettiği Bomba” cümlesiyle tasvir edilen oyun gerçekten kendine özgü olmuş bu bir gerçek Bizde pek bişi kalmadı çünkü oyundan sonra.

Bir de önümüzde oturan çiftten bahsetmeden edemiycem! Oyun başlamadan önceki son 10 dakikayı öpüşerek geçirdiler, ışıklar sönünce ayrıldılar.Oyun bitiminde de bayan kısmının “nası yaaa?? oyun bitti mi şimdii? yok canım ara falan vermiştir..Aaa herkes gidiyo amaaa ?” sözlerine şahit olduğum için önce afalladım, sonra çok da haksız olmadığına karar verdim

Efenim oyuna döneyim, oyundan bahsedeyim istiyorum ancak söyleyecek de bişey bulamıyorum.. Belki de biz gözümüzde çok büyüttük, bu da olabilir..Ama siz söyleyin, kadroyu görünce büyük umutlara kapılmıyor mu insan ?

Bir başka Berkun Oya oyunu olan “Bayrak” ı da izleme niyetimiz vardı..Hala var..Ama sanırım “Bomba”yı izleyenler olarak Berkun Oya ile ilişkimize bir süre ara vermemiz gerekiyor..Zaman herşeyin ilacı neticede..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder