23 Şubat tarihli oyun için güzel organizasyon yapmış, kendimizi hazırlamış, akşamımızı planlamıştık Burçak ile beraber. Amacımız İkinci Kat'ta "Bazı Sesler" izlemek, aynı zamanda da mekanı keşfetmekti. Çokça bahsedilen Tiyatro 0.2 'yi bir de yakından görelim, in-yer-face akımını bir test edelim dedik.
Oyun saatine kadar bütün organizasyon yerinde ilerlemekteydi, hatta önceden ayırtmış olduğumuz biletlerimizi 20:30'da mekandan aldık, bir de üstüne yakınlarda kahve içtik. "Oyuna 10 dakika kala kapıları açıcaz" yönlendirmesi üzerine 10 dakika kala mekana gittiğimizde Sami Bey bizlere dedi ki "Bir oyuncumuz sakatlandı, yetişebilir diye düşünmüştük fakat hala hastanede olduğu için oyunu iptal etmek zorunda kaldık" dedi. Süzgün suratlarla birbirimize baktık ve geçmiş olsun diyip mekandan ayrıldık.
Üzerinden bir miktar zaman geçtikten sonra nihayet programlarımızı uydurduk ve İkinci Kat ile ikinci, ama aslında birinci randevumuz için harekete geçtik.
Oyunun başlaması gereken saati (21:00) 10 dakika geçmişti ki salona alındık ve içerinin ambiansını algılama çalışmalarına giriştik. Beyoğlu'nun klasik yüksek tavanlı, kocaman pencereli apartmanlarından birinin içindeydik. Kamufle edilme gereği duyulmayan pencereler de yerli yerinde durmaktaydı. Daha fazla incelemeye fırsat kalmadan oyun başladı..
Bazı Sesler, İngiliz yazar Joe Penhall tarafından 1994 yılında kaleme alınmış, yazarın ilk uzun oyunu. Yazar bu oyunla birtakım ödülleri kucaklamış, hatta oyun 2000 yılında senaryolaştırılarak sinema dünyasına da kazandırılmış.
Broşür der ki ; “Var olan düzendeki bağımlılıklarımızla bir yüzleşme. Düzenin raylarını yerine oturtmaya çalıştığımız dünyamız. Hayatımızın yönlendiği gerçekler. Atlar. Alkol. Seks. Politika. Şiddet. Aile. Bazı Sesler kendi sesini unutmaya başladığın ve yabancılaştığın dünyana yükesk sesle sesleniyor. Dengeni bozan ve yön duygunu tekrar bulmanı cesurca isteyen bir yolculuğa çıkartıyor.”
Şizofrenik Ray’in yaşadıklarını konu alıyor oyun. Ray bir kadınla tanışıyor ve kendi hayatı çok yerinde ve yolundaymış gibi bir de kadının karmaşık hayatına dahil oluyor. Ray’in hayatını düzene sokmaya çalışan abisi ise her düştüğünde tutup kaldırıyor onu. Kadın’ın hamileliği, peşindeki vazgeçemediği sevgilisi de bire bin katıyor tabii..Bu ortamda Ray’in yaşadığı inişli-çıkışlı, gidişli-gelişli, neşeli-bunalımlı hikayesini izliyoruz.
Ray’i oynayan Ushan Çakır çok başarılı bir oyunculuk sergiliyor. Zaten şu aralar pek bahsediliyor kendisinden ortalıklarda. Genç yetenek olarak ismi anılıyor. Dedikleri kadar da varmış diyebilirim. Ray’in bu sürekli değişimli ruh hailini gayet iyi yansıtıyor seyirciye. Aslında bir Bartu Küçükçağlayan havası algılamadım değil kendisinde. Bu rolü Ushan oynamasa Bartu oynarmış, tam onun tarzı dedim kendi kendime. Umarım Ushan Çakır da kafama bu tip rollerle kazınmaz.
Oyundaki tek bayan Gülce Oral da oldukça etkileyici. Gülce de son dönemlerde kendinden bahsettiren genç oyunculardan. “Kebap”taki rolüyle de sözü edilmekle beraber Bazı Sesler’deki performansı da görülmeye değer.
Tarkan Çeper, Ünal Yeter ve Deniz Karaoğlu da tek tek kendini izlettiren performanslarla sahnedeler. Yani oyunu keyifle izleticek oyunculuklar görmek mümkün.
Oyun boyunca bol bol bira içiyor oyuncular. Üstelik gerçekten içiyolar yani şişeler sahnede açılıyor, fondipler yapılıyor. Sevişme ve dayak sahneleri de gözümüzün önünde, tabir yerindeyse suratımıza suratımıza oynanıyor. Sahnede yapılan yemeğe de ayrıca bayılırız! :)
Genel olarak in-yer-face akımına dahil olan oyunu beğendim diyebilirim. İzlerken oldukça gerildim. Haaa gergin gergin oyun izliyor olmak beni bazen rahatsız etti. Ama sanırım amaç seyirciyi germek olduğu için oyun amacına ulaşmış gibi görünüyor.
Fakat durum bu kadar açık, net ve vurucu olunca ben sürekli bir dış göz olduğumu hissettim. Yani oyunun seyirciyi içine alan bir ambiansı yok, onun yerine bir filmi canlı izler gibi, sizde soru işareti bırakmamacasına her şeyi önünüze seriyor.
Bu genç, dinamik, enerjik, yetenekli ve girişimci ekibi tebrik etmemek elde değil. Kaliteli bir iş çıkarmışlar ve bir pazartesi akşamında dahi mekanı seyirciyle doldurabiliyorlar.. Bir de değinmeden geçemeyeceğim bir durum var ki o da Cemre Yeşil tarafından yapılan fotoğraf-video ve afiş tasarımları. Her biri bir konseptin parçaları olan tasarımlara bayılıyorum. Açık, net, sade, etkili tasarımlar..
Oyunda emeği geçen herkesin emeğine sağlık diyorum ve sayın seyircilere bu oyunu tavsiye ediyorum.
Evet. İzlendi. Onaylandı.
Hadi bakiyim!
Bazı Sesler
Tiyatro 0.2
Yazan: Joe Penhall
Yöneten: Sami Berat Marçalı
Çeviren: Özlem Karadağ
Yardımcı Yönetmen: Banu Çiçek Barutçugil
Proje Ekibi: Eyüp Emre Uçaray, Sami Berat Marçalı
Reji Asistanı: Heves Duygu Tüzün
Müzik-Efekt Tasarım: Ersen Kutluk
Dekor Tasarım: Murat Mahmutyazıcıoğlu
Işık Tasarım: Eyüp Emre Uçaray
Kostüm Tasarım: Meltem Tolan
Fotoğraf-Video-Afiş Tasarım: Cemre Yeşil
Oyuncular: Ushan Çakır, Tarkan Çeper, Ünal Yeter, Deniz Karaoğlu, Gülce Oral
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder