1 Mart 2012 Perşembe

YALNIZ BATI – TİYATRO YAN ETKİ

Sevgili dostum OnurS ile üst üste oyun izlediğimiz zamanlardı.. Birkaç ay öncesine uzanayım şööyylee ve İkinci Kat’ta izlediğimiz Yalnız Batı’dan bahsedeyim sizlere..

İkinci Kat bu yıl 3’er aylık programlarını ardı ardına yayınlayarak bizleri hayrete düşürdü. Üstelik çoğu oyunları da bol seyircili oynanıyor. Bunu görmek mutluluk verici!

Biz de bir zamandır çevremizden dinlediğimiz Yalnız Batı’yı kendi gözlerimizle görmek için gittik İkinci Kat’a. Hakkaten binanın ikinci kattında olan mekan yine kalabalık, yine kalabalık!


Yalnız Batı Martin McDonagh tarafından kaleme alınan Galway Üçlemesi’nin üçüncü oyunu. Toplumu anlatan kara komediler yazmak için kaleme sarılan yazarın üçlemesinin ilk oyunu Leenane’nin Güzellik Kraliçesi” ikincisi ise Connemara’daki Kafatası. İzlediğimiz oyun Yalnız Batı’yı Türkçe’ye kazandıran kişi ise Elif Baş.

Valane ve Coleman babaları henüz ölmüş iki kardeş. Cenazeden eve geliyorlar ve hiçbirşey olmamışcasına hayatlarına kaldıkları yerden devam ediyorlar. Babalarından onlara bulaşan nefret, ikili arasında sürekli bir çekişme ile gün yüzüne çıkıyor. Takıntılı Valane ve umarsız Coleman neredeyse hiçbir konuda anlaşamıyor. Hayatlarını sürdürdükleri eski ev Valane’in takıntılı olduğu aziz heykelcikleriyle dolu. Ama Valane sadece bu heykelciklere değil evdeki tüm eşyalara takık durumda. Ve onun olan her şey sadece onun! Kardeşi bile olsa kimseyle paylaşmaz!


Peder Welsh ise dünyadaki kötülüklerle baş etmeye çabalıyor fakat başarısız olduğunu düşünüp vicdanı tarafından köşeye sıkıştırılıyor. Daimi kavgalı iki kardeşi barıştırmayı kendine amaç ediniyor ve diyor ki; “Kardeşleri barıştıramazsak, dünya barışını nasıl sağlarız?” Fakat kasabada tek sorun bu iki kardeşin kavgaları değil. Valane’nin sözü durumu özetliyor aslında ; “Peder harika bir cemaatin var biliyor musun, biri karısının kafasına balta saplamış, diğeri annesinin beynini patlatmış ve sen bu insanlarla tatlı tatlı sohbet ediyorsun. Ne güzel.”

Herkesin yalnız olduğu bu dünyada Girleen ise istediği şeyler elde etmek için her şeyi yapabilecek birisi. Kimin eli kimin cebinde durumu olan kasabada herkes gibi birisi aslında o da. Herkes kadar yalnız.


Ve pederin duruma isyanı şu sözlerle anlatılıyor ; “Bu nasıl bir kasaba böyle? Kardeşler kavga ediyor, genç kızlar içki satıyor , iki şerefsiz katil elini kolunu sallaya sallaya geziyor?”

Bu karamsar durumu bize aktaran oyun çok doğal seyrediyor. Bize hayattan bir kesit sunuyor ve illa da bir mesaj vermek için kör göze parmak yapmıyor. Oyunculuklar da buna yaraşır bir doğallıkta. İşin komedi kısmı ise bence bu doğallık sayesinde daha çok ortaya çıkıyor.


Valane’in aşırı takıntılı halini Faruk Barman şahane aktarıyor, tam bir obsesif karakter izliyoruz kendisinden. Coleman’ı oynayan Deniz Karaoğlu ile sinerjileri de çok iyi. İki karakterin çatışmasını çok izlenesi ve tempoyu kaybetmeden veriyorlar. Peder Welsh rolündeki Mahmut Muratyazıcıoğlu karakteri bütün detaylarıyla bize aktarıyor. Girleen rolündeki Damla Sönmez ise oyundaki tek bayan karakter olarak sahneye renk katıyor, bu kara dünyadaki kadın bakışını bize başarıyla aktarıyor.

Tiyatro Yan Etki yeni oyunları Cam Yapraklar'ı da İkinci Kat’ta sahnelemeye başladı. Dolayısıyla Yalnız Batı’nın programdaki ağırlığı biraz azaldı. Oyun programdan çıkmadan biran önce gidip izlemenizi önermekteyim. Gidin ve biraz gülün, eğlenin!

YALNIZ BATI / TİYATRO YAN ETKİ

Yazan: Martin McDonagh

Yöneten: Serkan Üstüner

Çeviren: Elif Baş

Oynayanlar: Deniz Karaoğlu, Faruk Barman, Murat Mahmutyazıcıoğlu, Damla Sönmez

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder